Bugün Kurban Bayram'ının ilk günü.
Hz. İbrahim’in Hz. İsmail’i
Allah yolunda kurban kesmeye niyetlenmesinin ardı sıra gökten inen kurban ile başlayan bu
güzel ibadetin bir bayrama dönüştüğü gün bugün…
Kurban Bayramı yaklaşırken kurban edilmek üzere seçilir
hayvanlar..
Kimisi için küçükbaştır kurban edilecek hayvan kimisi için eşi dostu
ya da akrabasıyla hisse usulü girilen bir büyükbaş …
Şimdiki nesil belki aşina değil ancak apartman dairelerine
mahkum olmadan hemen önceki kuşağın bir çocuğu olarak rahatlıkla söyleyebileceğim bir anım var Kurban Bayramlarına dair...
Kurban Bayram’ı yaklaştığında babamın aldığı koyunu eve getirmesi için sabırsızlanırdık ailece…
Kurban Bayram’ı yaklaştığında babamın aldığı koyunu eve getirmesi için sabırsızlanırdık ailece…
Ben ve kardeşim bayram günü gelene dek, evimizin
bodrumuna iner ve severdik o mübarek hayvanı..
Bayram günü gelir ve nedense ortadan
kaybolurdu o sevimli hayvanlar her seferinde …
Küçükken, çok küçükken; sevdiğiniz hatta duygusal yakınlık
kurduğunuz hayvanın birden bire kaybolması anlaşılır gelmiyordu. Sonrasında ise
onun öldürülüyor olmasını garipsemiştik çocuk aklımızla.
Duyarlı ebeveynlerimiz defalarca anlatmıştı oysa, onların her biri Allah huzurunda kurban edilmek üzere can atıyorlardı… Hepsi binek olacaktı bizlere Sırat-ı Müstakiym yolunda…
Duyarlı ebeveynlerimiz defalarca anlatmıştı oysa, onların her biri Allah huzurunda kurban edilmek üzere can atıyorlardı… Hepsi binek olacaktı bizlere Sırat-ı Müstakiym yolunda…
Anlaşılır gibi görünse de anlayamıyorduk çoğu zaman…
Daha da acısı, duygusal yakınlık kurduğu hayvanın, en
sevdiği babası tarafından öldürüldüğüne şahit olması…
Böyle bir senaryoya varsa şahit olanlar, sanıyorum
ki yazdıklarıma daha da aşina olacaklardır.
Kurban Bayramı yaklaşınca bir Müslüman olarak kurban
ibadetinin çocuklara anlatılması yönünde nasıl hassasiyet gösteriyorsam, bir
çocuk psikoloğu olarak da kurban kesiminin çocuk psikolojisi yönünden
etkilerine duyarlılık gösteriyorum.
Konu kurban ibadeti ve çocuk psikolojisi olunca her kurban
bayramında olduğu gibi bu bayram da çocuklar kurban kesimini görmeli mi, kurban
kesimi esnasında kan görmek çocuğu şiddete sürükler mi, hangi yaştaki çocuklar
kurbanın kesiliş anını görmeli gibi sorular gündeme geliyor.
Geçenlerde bir yazı okudum, bir eğitimci yazar kaleme aldığı yazısında çocukların kurban kesimini izleyebileceğine değinmiş. Hatta işin daha da ilginci, biz psikologları çocukları dinden uzaklaştırmakla itham etmiş.
Bir din psikoloğunun yazısına denk geldim aynı gün
içerisinde, o da aynı dertten muzdarip…
Gülümsedim :) Meğer ne de çok seviliyor muşuz bu camiada
dedim ve sıvadım kolları.
Madem ki bir çocuk psikoloğuyum, işin asıl uzmanı olarak bu
konu üzerinde kendi görüşlerimi ben de sıralayabilirim gayet tabii.
Maneviyatı ailesinden almış, rol model olarak anne ve
babasını görmüş ve hamdolsun ki elinden geldiğince dinini bir Müslümanın
yaşaması gerektiği gibi yaşama konusunda hassasiyetleri olan bir insan olarak
kurban bayramının ve kurban ibadetinin anlam ve öneminin kesinlikle çocuklarımızla
paylaşılması, bunun dini bir görev olduğu ve yoksullara yardım etmek gibi
sosyal bir boyutu olduğunun izah edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
“Kurban kesimi çocuğa izletilmeli mi?” sorusuna verilecek
cevapta kilit nokta çocuğun yaşıdır. Çocuklar on yaşına kadar somut işlemler
dönemindedirler. Onlar için var olan somut kavramlar zihinlerinde anlamlıdır ve
bu kavramlar arasındaki ilişkiler niteliklidir. On yaşından öncesi için bir
çocuğun kurban kesimine şahit olmasının çocukta bazı travmalara yol
açabileceğini düşünüyorum.
Burada şunun altını çizmekte fayda var: Her çocuk kurban
kesimine şahit olduğunda travma yaşamayacaktır. Kurban kesimi her çocuğu aynı
şekilde etkilemez. Çocuğun yaşı ve kişilik özellikleri belirleyicidir.
Ancak çocuğun
özellikleri her ne olursa olsun, küçük çocuklar için masum buldukları o
hayvanın bıçakla gözleri önünde kesilmesi, kanın fışkırması, birkaç saniye bile
olsa hayvanın can çekişmesi çocuk için vahşettir.
Her ne kadar anne baba olarak çocuğa kurbanın dini boyutu
anlatılıyor olsa da somut işlemler döneminde olan bir çocuk için asıl gerçek
bir iki günlüğüne bile olsa bakılıp beslenilen hayvanın en sevdiği babası,
dedesi ya da amcası tarafından öldürüldüğünü görüyor olmasıdır.
Bu açıdan bakıldığında aslında ailelerin kurbanlık hayvan
ile çocuklarının duygusal anlamda bağ kurmasının da önüne geçmelerini tavsiye
ediyorum. Kurbanlık hayvan ile birkaç gün için bile olsa zaman geçiren çocuklar
bazen yoğun duygusal bağlar kurabiliyorlar.
Sonrasında o hayvanın öldürüldüğünü
görmek bir çocuk için travmatik etki oluşturabiliyor. Bu yüzden ömrü boyunca kırmızı
et yiyemeyen insanlar tanıyorum –hatta bunlardan bir tanesi bizzat kendi kız
kardeşimdir. Nasıl oldu ne şekilde şahit oldu bilmiyorum ama maalesef kurbanlık
hayvanın kesildiğine şahit olduğundan beri kırmızı et yiyemiyor.
Kurban Bayramında kurban kesimine şahit olan çocuklardaki
travmatik etkilerin sonuçları sadece et tüketmeyle sınırlı değil. Bu durumdan
olumsuz etkilenen çocuklarda olayın akabinde alt ıslatma, tırnak yeme, tik
belirtileri, yalnız uyuyamama, önceden yalnız yapabildiği aktiviteleri kendi başına
sürdürememe, kekemelik gibi durumlar görülebilir. Bunun yanı sıra, çocukta yoğun
ölüm kaygısı ve anne babayı kaybetme korkusu gibi anksiyete belirtileri açığa
çıkabilir.
Bir uzman olarak ricam, lütfen kestiğiniz kurbanlık hayvanın
kanlı kısımlarının bahçenizde ve kurban kesiminin yapıldığı alanlarda çocuklar
tarafından görülmesine engel olun. Mümkünse kurban kesimi öncesinde
çocuklarınızın kurbanlık hayvanla uzun süreli ve sevecen bir yakınlık kurarak
duygusal bir bağ kurmasına engel olun. On yaşından önce çocuklarınıza kurbanlık
hayvanın kesiliş anını lütfen izletmeyin. Çocuklarınızı özellikle yaşlarına
uygun olarak ölüm konusunda bilgilendirin.
Bu bayramın hiçbir çocuk için travmatik olmaması ve tüm
Müslüman Alemine huzur barış sağlık ve mutluluk getirmesi dileğiyle.
Hepinize sevdiklerinizle hayırlı bayramlar!