24 Kasım 2015 Salı

Hoşçakal Ömrümün İlk Çeyreği!



"Ufak bir kız çocuğuyken, en büyük hayallerimden biri 17 yaşında olabilmekti. 



Keşke her hayalim bu kadar hızlı gerçek olsaydı :)



" O zamanlar, biri bana "Bırak 17 yi, 25i göreceksin" deseydi, muhtemelen gözümde bu yaşı fazlasıyla büyütüp, 25 yaşımdaki halimi hayal etmeye çalışırdım... 



İnanın, hayat öyle hızlı bir şekilde geçiyor ki... Ben bile bu kadarını tahmin etmiyordum :)



 Neyse efendim... Lafı dolandırıp anlattığımın farkındayım.. 



Demek istediğim odur ki; bugün benim doğum günüm. 25 yaşıma kadar her koşulda beni karşılıksızca seven, en ihtiyaç duyduğum anlarda her zaman yanımda olan ve bana her konuda en büyük desteği veren ailem... En başta onlara büyük bir şükran, ve böylesine sevgi dolu bir aile ortamında yetişmemi nasip ettiği için Allah'a içten bir şükür borçluyum ... 



Sahip olduğum her türlü nimet için; ailem ve akrabalarım için, sağlığım için, huzurum için, sevdiğim ve bana verdikleri sevgiyle, muhabbetle, dostlukla, arkadaşlıkla hayatımı bir şekilde güzelleştiren ve anlamlandıran herkes için... Görebildiğim gözlerim, duyabildiğim kulaklarım ve çıkan sesim için... Herşey için bunları veren Rabbime hamd-ü sena... 



 Umarım yeni yaşım hayır ve mutluluk getirecek, beni sahip olmam gereken özle buluşturacak ve benim daha iyi, daha mutlu, daha huzurlu ve daha güçlü bir ben olmamı sağlayacak; ve tüm bunlar gerçekleşirken, bu süreçte yaşadığım huzur ve mutluluğu, hüzün ve kederi paylaşabileceğim nice güzel kalbi benim kalbimle birleştirecek harikulade bir yaş olur... 



Iyi ki dilemişsin, iyi ki anneme beni doğurmayı nasip etmişsin ve iyi ki de yaşamama fırsat vermişsin Allah'ımm..."
*

Bu yazıyı hatırlayanlarınız olacaktır muhakkak, bundan tam bir yıl önce, 25. yaş günümde yazmıştım. Bir yıl sonra, yeniden okudum yazdıklarımı. Düşündüm tekrar, tekrar ve tekrar...

Hayatımda ne çok şey değişmiş şu son 1 yıl içerisinde. Bu yazıyı yazdığımda İstanbul'daydım; şimdi Bursa'da, ailemin yanındayım. Yaşadığım onca zorluğun ardından, ömrümün ilk çeyreği geride kaldı Allah'ın izniyle. Elbet imtihânlar devam edecek. Zaten dünyada var olmamızın bir gayesi de imtihâna tabii tutulmak değil mi? Ama bu imtihân dünyasında, son nefesime kadar yanında, yanıbaşında olmayı istediğim insanı bu yaşımda bulmayı nasip etti Rabbim. Bu yüzden 25. yaşım benim için çok ama çok kıymetli, sonsuz kere 'Elhamdülillah'.

Bu hisleri tarif edebilmek öyle zor ki... Ne ben mâhirim ifade edebilecek kadar kendimi, ne de kelimeler o mânâyı yüklenebilecek kadar... Yalnız şu hususu bizzâtihi belirtmek isterim; imanın tadını bulmak hakikaten karşındakini Allah'ın rızâsını gözeterek sevmekle oluyormuş, bildim. Allah'ın rızâsını gözeterek sevince, daha iyi bir insan, daha iyi bir evlat, daha iyi bir kardeş, daha iyi bir arkadaş, en önemlisi daha iyi bir kul olma yönünde üstün bir çaba gösterebiliyormuş insanoğlu. 

Tam 7 aydır bir Ademoğlu'na ait harikulâde bir sevda neşv-ü nemâ bulmakta yüreğimde. Tam 7 aydır, sadece ikimizin duyabildiği bir sevda türküsü mırıldanıyoruz an be an, gün be gün, ay be ay... Tek dileğimiz bir olmak, beraber olmak iki cihânda...Dualara icâbet eden Rabbimiz, "El-Mucib" ism-i şerifi hürmetine kabul buyursun inşâAllah...

İki farklı ailede yetişen iki farklı insanın çıktığı bir yolculuk bizimkisi. Farklı fıtratlarda yaratılmışız. Öte yandan, öyle çok ortak yanımız var ki. Bir insanı tanıma süreci çok ama çok farklı. Apayrı bir lezzet.. Apayrı bir haz.. Konuşmadan sadece gözünün içine bakarak aslında ne hissettiğini anlayabilecek evreye gelmek büyük bir nimet... İki kişi başladığımız bu yolculukta, kendi ailelerimizi de yanımıza alarak kocaman, büsbüyük güzel bir aileye dönüşmek öyle güzel bir mutluluk ki... Biz bu sevinçleri yeni yeni tadıyoruz şükürler olsun... Bolca dua ediyoruz birbirimize, bolca şükrediyoruz ahvâlimize...



Velhasılı, çok seviyorum... Sevdikçe güzelleşti ruhum, benliğim, hissedebildiğim tüm varlığım. Kendimi bir çift yeşil gözdeki yansımadan seyretmek muazzam bir his. Bir çift yüreğin içinde, Allah-u Teala'nın "El-Vedud" (c.c)  ism-i şerifinin tecelli bulmasını idrâk etmeye çalışmak hele.. Rabbim hâlis niyetle hayır dileyen herkese, bana nasip ettiğinden fazlasını, güzelini ihsân etsin dilerim..

Allah her şeye kadirdir sevgili okuyucu. Belki bu okuduğun ilk yazımdı, belki daha önceden beri aşinâlığın vardı kalemime ancak şu aralar başka birine evriliyor bu bloğun sahibesi. Sık sık gözleri yaşarıyor, sürekli dua ediyor.. Daha çok gülümsüyor, daha çok şükrediyor, daha çok sabrediyor... Yaşadığı bu hayatı, sevdiğiyle birlikte paylaşmaktan büyük bir keyif alıyor. O yüzden, buraya eskisi kadar vakit ayırmak içinden gelmiyor. Çünkü hikayesini dinleyecek nadide bir yürekle, hayırlı bir yolculuğa çıktı kendisi...

Tek bir ricası var senden sevgili okuyucu, benim için dua eder misin? 

Rabbim yuva kuracak herkesin yâr ve yardımcısı olsun. Hayırlı işlerimizi hayırla tamamına erdirsin. Kötü niyetli, kötü fikirli, kem gözlerle bakan insanlara fırsat vermesin inşâAllah... Duam ve aminim odur ki, birbirini Allah için seven herkes, iki cihânda bir ve beraber; mesut, bahtiyâr, sefayâb ve müjdâd olsun dilerim... 

Bir maşallahınızı esirgemezseniz ayrıca bahtiyâr olurum.

 
Aşkla Kalın!


BLOG DESIGN-Değmesin Yağlı Boya