2 Aralık 2014 Salı

Kitap Kokusu - Beni Bulun



Hikayenin kurgudan ibaret olduğunu bildiğim bir kitap hakkında yazmak meğer ne kolaymış. Bir kitabı okuyup da, içinde yazılmış olanların, yazarın kafasında tasarladığı bir hikayeden ibaret olmasını dilemek ne demekmiş, bu kitapla daha iyi anladım. Okurken hem çok zorlandım, hem de bir an olsun bırakamadım. Okuduklarımın gerçek ve aynı dünyada yaşadığım bir kadının başına gelmiş olabileceğini düşünmek insan psikolojisini harap ediyor gerçekten.




"Beni Bulun", 2002 yılında Ariel Castro adında bir okul servis şoförü tarafından kaçırılarak 11 yıl boyunca taciz, tecavüz ve işkenceye maruz bırakılan Michelle Knight'ın kendi kaleminden olayları okuyucularına aktardığı romanının adı. 11 yıl boyunca, sadece korku filmlerinde görmeye alışık olduğumuz şeylerin birilerinin başına geldiğini görmek insanı dehşete sürüklüyor. Keşke yaşadıklarını anlattıkları şeyler hiç gerçekleşmemiş olsaydı diye içimden yüzlerce kez geçirdim ancak bilinen bir gerçek var ki, dünya üzerinde binlerce kadın Michelle Knight'ın yaşadıklarını yaşıyor.


Aslına bakılırsa, Michelle Knight'ın başına gelenler sadece kendi yaşadıklarından ibaret değil. 2003 yılında Amanda Berry, 2004 yılındaysa Gina Dejesus'u da aynı şekilde kaçırarak tutsak eden Ariel Castro, Michelle Knight'a yaptığı aynı taciz, tecavüz ve işkenceleri bu iki kadına da uyguladı. Defalarca hamile kalıp, bu cani adam tarafından düşük yapılmaya zorlanıldı. Bir insanın, insan gibi yaşaması için ne gerekiyorsa hepsinden mahrum bırakıldı. Ve içlerinden biri, böylesine rezil bir koşulda anne olmaya zorlandı. Tutsak edilmiş 3 kadın ve böylesi rezil bir dünyaya ve böylesi aşağılık bir babaya sahip olarak hayata merhaba diyen bir bebek... Düşünebiliyor musunuz?

Yaşanan tüm olayların Michelle Knight'ın kendisi tarafından anlatılıyor olması, olayların yaşandığı eve ve kendine ait resimlerin bulunması kitabı gerçekten eşsiz kılıyor. Biyografi okurken en çok zevk aldığım nokta budur. Okuduğumu zihnimde canlandırmamı sağlayacak gerçek kanıtlar! İnanın bunların yaşandığı evi zihnimde canlandırdıktan ve sonrasında canlandırdığım şeylerin gerçek hallerini kitaba eklenen resimler içinde gördükten sonra aslında Michelle Knight'ın ve diğer 2 kadının yaşadığı travmayı biraz daha iyi idrak edebildim.

Amanda-Gina-Michelle
  Kitabı okuduktan sonra böylesi bir hadiseden neden hiç haberim olmadı diye hayıflandım ve bahsi geçen olayı araştırmaya başladım. Michelle Knight ve diğer ikisi... Bu 3 kadına hayatları boyunca unutamayacakları ve izleri hiçbir zaman silinmeyecek bir geçmiş bırakan o boynu koparılası Ariel Castro denilen adi ruh hastası herifi... Adamın ahvali ile ilgili bilgiyi burada vermek istemiyorum. Kitapla ilgili çok detay vermeyi sevmediğim için bu yazıyı da bu şekilde bitirmek en doğrusu sanırım. Dediğim gibi, ilk defa bir kitabı analiz ederken zorlandığımı hissettim... 

 
Okuduklarım keşke kurgudan ibaret olsaydı diyorum her aklıma geldiğinde ama biliyorum ki böyle değil. Mahremiyet eğitimi, dış dünyayla kuracakları iletişimin niteliği ve niceliği konusunda çocuklarını özenle eğitmeleri ve bu tür istismar meselelerine karşı daha bilinçli olmaları yönünde ailelere ciddi bir ikaz niteliği taşıyan bu kitabı belki de en başta aileler okumalı. "Bizim başımıza gelmez" sanrıları sizi yanıltmasın lütfen, inanın öyle bir devirdeyiz ki kimin ruh sağlığı yerinde kimin değil ayırt edemiyorsunuz. Tecrübeyle de sabittir ki -güya yüksek bilmem ne ünvanı almış birileri kafasında kurduğu hülyaya saplantılı bir şekilde inanmış, kişilik bozukluğu sergileyen bir ruh hastası haline gelebiliyor ve sizin hayatınızı tümden mahfebiliyor... Böylelerini topyekün Allah'a havale ediyorum. Dilerim Mevlam bizleri sapkın, ruh hastası insanların her türlü şerrinden muhafaza eyler... Ve böylelerinin cezasını da tez zamanda vererek "El-Kahhar" ismiyle her birini kahr-ü perişan eyler...



2 yorum:

  1. canım fi ve çi kitapları hakkında yorumlarını bekliyorum....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım o iki kitabı şubat ayı okuma listeme almayı düşünüyorum. Bu ayınkiler hızlı biterse belki ocak ayına da yetiştirebilirim...

      Sil

Can-u gönülden yapılan birkaç satır kelamdır bu blog sahibesini sevindiren :)

BLOG DESIGN-Değmesin Yağlı Boya