Uzun süredir yazamadım bloğuma, takip eden dostlarım ve sevdiklerim eminim ki merak ediyordur nerelerde olduğumu :)
Bir haftadır Bursa'da ailemin yanındayım. İstanbul'daki son haftam oldukça karmaşık ve yorucu geçti.
Haziran ayının 17si ile 28i arasını işsiz geçirdim :) Çalıştığım kurumla maaş konusunda anlaşamayınca işten ayrılmaya karar verdim. Büyük bir riske girdim belki ama bir yılını bitirmiş ve tecrübe anlamında kendimi yeterince donanımlı hissettiğimden mütevellit hakettiğimin karşılığını alabilmek için istediğim ücreti verecek kurumlara başvurdum ve birden çok iş görüşmesine gittim bu iki hafta içerisinde.
Öyle zamanlarım oldu ki, İstanbul'un bir ucundan diğer ucuna aynı gün içerisinde iki iş görüşmesine birden gittim. Otobüslerde oradan oraya koşturmak, gün boyunca yemek yemeden simitlerle atıştırmak, eve ayakları şişmiş bir vaziyette gelmek, yorgunluktan uyuyamamak ve tekrar sabahın erken saatlerinde yollara koyulmak... İşte bu benim bu tarih aralığında yaşadığım çilenin resmidir ancak Rabbül Alemin emeklerimi zayi etmedi hamdolsun ve bana İstanbul'un en güzel semtlerinden birinde çok güzel bir çalışma ortamında madden ve manen beni oldukça tatmin edecek yeni bir iş kapısı nasip etti.
Haziranın 28inde sözleşmemi imzaladım, akşamı eşyalarımı topladım ve ertesi sabah apar topar memleketimin yolunu tuttum... Birkaç gün yorgunluktan kendime gelemesem de yaz mevsimindeki düğünlerin bolluğu sebebiyle düğünden düğüne giden, bol bol gezen, gece 3lere kadar film izleyen sabah 11lere kadar uyuyan tatil modunun dibine vuran biri halini aldım kısa süre içerisinde :)
Yüce Rabbimize sonsuz kere hamd-ü senalar olsun ki, rahmet mağfiret ve bereket ayı olan 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif'e şuan itibariyle ulaşmış bulunuyoruz... Ona kavuşmanın, onun manevi ikliminde Yüce Rabbimizin emrettiği oruç ibadetini eda etmenin mutluluğunu ilk sahurumuzla birlikte bugün idrak edeceğiz inşallah...
Ramazan-ı Şerif hem gecesiyle hem de gündüzüyle manevi dünyamızı aydınlatan, güzelliklerle bezenmiş, değerlendirildiği takdirde fazileti bol bir aydır. Müminin hasat mevsimidir Ramazan-ı Şerif. Yüce Rabbimizin buyurduğu gibi; "Ramazan-ı Şerif ayı insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olan Kur'an-ı Kerim'in indirildiği aydır."
Allah-u Teala'nın, Ümmet-i Muhammed'e büyül lütfu olan "Bin aydan daha hayırlı Kadir gecesiyle" taçlandırıldığı bu güzel ay için birçoğumuzun evinde o tatlı telaşı başladı bile... Çoğumuz ilk mutfak alışverişlerini yaparak beklemekteyiz ibadetlerimizin ve ömrümüzün bereketlendirildiği 11 ayın sultanı rahmet ayı Ramazan-ı Şerif'i...
Ramazan-ı Şerif deyince ilk başta aklımıza gelen ibadetlerden biri de oruçtur. Sevgili Peygamberimiz sav, Ramazan-ı Şerif ayının fazileti hakkında şöyle buyurmuşlardır: "Kim Ramazan-ı Şerif orucunun farz olduğuna inanarak ve karşılığını da yalnız Allah-u Teala'dan umarak oruç tutarsa, onun bütün geçmiş günahları bağışlanır."
Ne büyük bir müjde değil mi? İşte Müslümanlık öyle güzel bir din ki herbiri ayrı güzel manevi aylar ve günlerde Rabb'ül Alemin bize bir nevi senet niteliğinde kurtuluş ve felaha erme müjdeleri veriyor. Bize düşen de hakkıyla bu mübarek zamanları değerlendirmek.
İşte Ramazan-ı Şerif ayı da öyle güzel bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennemden kurtuluştur. Bu mübarek ay girdiği zaman cennetin kapıları açılır ve cehennemin kapıları kapanarak şeytanlar da zincirlenir...
Oruçtan bahsetmişken, oruçlu bir kimsenin ibadet ediyor olduğu şuurunu hiç kaybetmemesi gerektiğine değinmekte fayda var. Oruçlu bir kimsenin bu şuuru nasıl koruyacağı; nelere dikkat edip nelerden kaçınması gerektiğini de yine Sevgili Peygamberimiz sav'ın Hadis-i Şeriflerinden öğreniyoruz:
"Her kim, yalan iftira gıybet ve kovuculuğu terk etmezse, Cenab-ı Hak o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına değer vermez." "Oruç bir kalkandır. Oruçlu kimse kötü söz söylemesin! Kendisiyle tartışmak, kavga etmek isteyene iki kez 'Ben oruçluyum' desin. Hayatım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Oruçtan sonra bir diğer önemli ibadetimiz de Kuran-ı Kerimle muhattap olmaktır zira Ramazan-ı Şerif, Kuran-ı Kerim ayıdır. Bu ayda Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerimi daha fazla okumaya zaman ayırmalıyız. Daha fazla okumalı, dinlemeli; manasını idrak etmeye ve hükümlerini yaşamaya çalışmalıyız.
Rabbim bu mübarek ayı en güzel şekilde idrak edip hakkıyla değerlendiren ve faziletine nail olan kullarından eylesin bizleri.
Başta Müslüman Alemi olmak üzere, burada bu yazımı okuyarak gönlümden geçenlere yarenlik eden etmeyen tüm herkesin Ramazan-ı Şerif'ini can-u gönülden tebrik ediyorum.
Sevgilerimle.
Allah yeni işini sana hayırlı ve bereketli eylesin:)
YanıtlaSilidrakına vararak, ve hakk'ını vererek geçirdiğimiz bir ramazan olması duası ile..
Güzel temennileriniz için teşekkür ederim, Allah razı olsun...
SilHepimiz için hayırla gelsin hayırla uğurlayalım bu kutlu ayı...
Konuyla alakasız olacak ama annenizin adı "Çiçek" ise siz benim akrabamsınız :)) yani bu yazıdan sonra emin oldum sanki :)
YanıtlaSilburada kişisel bilgi paylaşamıyorum ne yazık ki ama benimle yenilerkendinihayat@gmail.com hesabından maille iletişime geçerseniz çok mutlu olurum :)
Sil