12 Haziran 2014 Perşembe

Uçurtmayı Vurmasınlar



"Barış'ı tanıdığım yerde ne çiçekler vardı, ne de başı bulutlarda bir çınar... 
Simitçinin gevrek sesi bile giremezdi oraya. 
Taş avluya yalnızca kuşlar konardı bazen. 
Adının anlamı dünyayı kucaklasa, taşta büyümezdi barış." 

Barış henüz çocuktur. Algılayamadığı bir garip dünyanın içinde, her yanı soğuk ve sağır duvarlarla çevrili bir hapishane avlusunda gökyüzüne bakarak özgürlüğü simgeleyen uçurtmaları bekler umutla.

Uçurtmayı Vurmasınlar, yönetmenliğini Tunç Başaran'ın üstlendiği 1989 yapımı unutulmaz bir Türk Sinema filmi. Belki de Türk Sineması'nda bugüne kadar yapılan filmler içerisinde hikayesiyle yüreklere en dokunanı.

Feride Çiçekoğlu'nun aynı isimli eserinden uyarlanan gerçek bir hikayedir filmin konusu. Beş yaşındaki bir çocuğun gözüyle kadınlar hapishanesinin, sevginin ve umudun öyküsüdür anlatılan.





 Her biri kendi başına birer başrol oyuncusu olacak şekilde Nur SürerFüsun Demirel , Güzin Özipek , Tanju Tuncel , Meral Çetinkaya , Rozet Hubeş ve dahasını görürsünüz oyuncu kadrosunda.

Dev bütçelere, medyatik tiplere gerek duyulmaksızın güzel bir senaryo, kaliteli oyuncular ve duru bir anlatımla düzgün bir filmin nasıl yapılacağının kanıtıdır bu film. Aldığı ödüllerle, Türk Sineması'nın yüz akıdır.  
(10. Akdeniz Ülkeleri Film Festivali'nde "En İyi 2. Film" ödülü,   26. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Görüntü Yönetmeni" (Erdal Kahraman), "En İyi Senaryo" (Feride Çiçekoğlu), "En İyi Kadın Oyuncu" (Nur Sürer), "En İyi Film" (Tunç Başaran) ödülleri ve 8. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde "En İyi Türk Filmi" (Tunç Başaran) ödülü)


 Barış'ın tüm masumiyetiyle"İnciii" diyerek sorduğu o sevimli soruları, çocukluğunun verdiği sempatiyle "kızlaaar" diyerek koğuş kapısını çalmaları... Özlemişliğin, çaresizliğin, yoksulluğun ve yıldızsız gecelerin hüküm sürdüğü cezaevindeki insanların, umut dolu yürekleriyle yaşadığı cümbüşü ve hüznü anlatan bu filmi hala izlemediyseniz, kendinize bir iyilik yapın ve bu filmi hemen izleyin.Çocukken izlediğimde nasıl düğümlediyse boğazımı, hala aynı etkiyle izledim geçenlerde. Ve istedim ki siz de izleyin, unuttuysanız hatırlayın bu güzel filmi...

Her insanın kendinden birşey bulacağına inandığım, hikayesiyle ve Özkan Turgay imzalı film müzikleriyle yüreklere dokunan bu güzel film için söyleyecek çok şey var içimde. Filmi izlemeyen arkadaşlarıma tavsiyem buradan sonrasını okumamaları olacak çünkü filmden bazı yerleri alıntılayarak kendi analizimi paylaşmak istiyorum.


 *

-Niye uçmuyor İnci?
- Uçar birgün...

Hayata soğuk ve uzun duvarların arkasında başlayan, yaşadığı dünyanın yaşadığı yerden ibaret olduğunu sanan bir minik yürek... İsmi Barış...Bir garip sevdadır İnci ablasına duyduğu. Hayatı birlikte anlamlandırırlar. Özgürlük düşü kurarlar birlikte. Umutlarını bir uçurtmanın kuyruğuna bağlar ve o uçurtmanın gün gelip uçacağını görmenin hayalini kurarlar.

Filmde işlenen umut teması öylesine güçlü ve öylesine derin ki... Yalın ayak yürür gibi o soğuk betonun üzerinde, hissediyorsunuz tıpkı oradaki ahaliden biriymiş gibi kendinizi. Zaman geliyor Barış oluyorsunuz zaman geliyor İnci...

Filmin en önemli simgesi uçurtma. Farklı insanlar için farklı zaman dilimlerinde farklı duyguları simgeliyor bu uçurtma. An geliyor babası oluyor, an geliyor askere sorduğu "Dışarısı burası mı?" sorusuyla dış dünya oluyor. Ve an geliyor, kendisinden habersizce ayrılan İnci'nin geri dönüşüne duyulan özlem...


Sadece Barış için değil, diğer hapishane ahalisi için de farklı anlamlar taşıyor bu uçurtma. Kendisine zulmeden hain hapishane yönetimine karşı direnişi, ona karşı kazanılan zaferi simgeliyor. Hapishanenin karanlık ve puslu ortamında, gökyüzünde salınan bir uçurtma görmenin Monet tablosu görmeyle eş değer olduğunu simgeliyor bu uçurtma. İşte bunun için el çırpıp dans ediyorlar aynı göğün altında...

En başta beş yaşındaki Barış'ı canlandıran Ozan Bilen'infilme duygusal derinlik katan ifadeleri, duruşu, konuşması...Hapishane duvarlarının arkasında bile olsa umudu kalbinde taşımayı başarabilen insanların öyküsü... İşte böyle hayatın içinden bir film Uçurtmayı Vurmasınlar.

 


*
İzleyecek olan herkese şimdiden keyifli seyirler.

Aşkla kalın.
 

4 yorum:

  1. ve aklımda kalan en vurucu replik... BARIŞIN BABASINI GÖRDÜN MÜÜ ??? ;(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh o nasıl gönül dağlayıcı bir replikti öyle...

      Sil
  2. İzlediğimi ve ağladığımı hatırlıyorum...

    YanıtlaSil

Can-u gönülden yapılan birkaç satır kelamdır bu blog sahibesini sevindiren :)

BLOG DESIGN-Değmesin Yağlı Boya