Çocuk Edebiyatı kategorisinde yer alan ancak her yetişkinin okuması gerektiğine inandığım bir kitaptan bahsedeceğim bugün. Daha doğrusu bir kitap kahramanından, Martı Jonathan Livingston'dan bahsedeceğim.
Kendisiyle birlikte uçan martılardan oldukça farklıdır Martı Jonathan, en büyük tutkusu uçmaktır. Diğerlerinin yemek bulmak için uçmak istemesine anlam verememektedir, çünkü bu onun için başlı başına bir zevk kaynağıdır. Başarılı olmak, kendi sınırlarını her seferinde biraz daha zorlamak isteyen Martı Jonathan, martılar topluluğunun kurallarına uymadığı için sürgün edilir ve bir başına bırakılır.
Amerikalı yazar Richard Bach'ın ilk kez anadilde 1994 yılında yayınlanan kitabı Martı Jonathan Livingston bir bakıma alegorik bir anlatım taşıyor bana kalırsa. Öyle sanıyorum ki yazar, Martı Jonathan'ı anlatırken, Martı Jonathan'ın özgür insanı temsil etmesini istemiş.
Martı Jonathan'ın başına gelenler, bir insanınkiyle hemen hemen aynıdır: konulan kurallara başkaldırıp, kendi sınırlarını zorlayan, özgürlük tutkusu olan her insan gibi cezalandırılmış ve soyutlanmıştır.
Sarp kayalıklarda sürgüne gönderilen Jonathan, orada kendi dünyasını oluşturur. Richard Bach bu dünyayı Martı Jonathan'ın "cennet"i olarak tasvirlemiştir çünkü onun cenneti, öğrenme çabası ve özgürlüğüdür. Martı Jonathan kendisi gibi düşünen birçok arkadaş bulur. Chiang bilge bir martıdır ve Martı Jonathan'ın uçma becerisini geliştirebilmesi için bildiği bütün teknikleri öğretir. Güzel dostlar edinir orada, hayatı kendi gibi algılayan öğrenciler yetiştirir ve onu sürgüne yollayanlara hikayesini anlatmak üzere geri döner...
Motivasyonunuzun düştüğü, hayallerinizin gerçekleşmesi zor gibi göründüğü, hayat enerjinizi törpüleyen insanların önünüze set kurduğunu düşündüğünüz anlarda tek solukta okunabilecek bir kitap Martı.
Diğerleri gibi olmayı reddedip, özgürlüğüyle ve özgünlüğüyle kendi
hikayesinin kahramanı olmak adına kanat çırpan herkese ilham ve cesaret
verebilecek Martı Jonathan Livingston ile tanışmak isterseniz
tereddütsüz okuma listenize ekleyin zira bir saatte
bitirilebilecek kadar kısa ve keyifli bir öyküsü var bu özgür ruhlu martının.
Aşkla Kalın!
Çocukken okumuştum. Geçen yine okudum ve birkaç kitapla birlikte 10 yılda bir okuma kararı aldım..
YanıtlaSil