10 Haziran 2014 Salı

Kitap Kokusu - Son Kamelya



Selamlar, sevgiler arkadaşlar.

Gününüz keyifli ve huzurlu geçiyordur umarım.

Bugünkü post konumuz Sarah Jio'nun son kitabı "Son Kamelya".




Sarah Jio'nun sabırsızlıkla beklenen kitabı "Son Kamelya" Mayıs ayında okuyucularıyla buluşmuştu. Kitabı çıktığı ilk günlerde almış ancak elimdeki bitirilmeyi bekleyen kitapların olmasından mütevellit bir türlü başlayamamıştım.

Daha önceki yazımda  bahsettiğim üzere, okuduğum dördüncü kitabı oluyor bu. Sıkmayan, germeyen, yormayan kitaplar yazıyor Sarah Jio. 

Kitapta yer alan hikaye en başından beri sarıyor, satırlar gözlerinizde su misali akıp gidiyor, sayfalar nasıl geçiyor anlamıyorsunuz.  Yazdığı hikayelerde mutlaka geçmişe gömülü sırlar mevcuttur. Sonu hep mutlulıkla biten, en içinden çıkılmaz hadiselerde bile mutlaka bir mucizenin gerçekleşek olduğu; geçmişten ve gelecekten insanların yollarının bir şekilde kesiştiği Sarah Jio kitaplarına sanırım artık hepimiz aşinayız.

Bu kitapta da  farklı karakterler ancak benzer bir hikaye kurgusu var. Kökleri geçmişe uzanan bir kamelya ağacı, gizemlerle dolu bir köşk... Yıllar sonra bu köşkle kader çizgisi kesişen bir bayan ve köşkteki gizemli hikayenin peşine düşüşü...



Ben kitabı beğendim, üç-dört gün kadar kısa sürede bitirmiş olmak mutluluk verici. Bunu Jio'nun anlatımı sağlıyor bana kalırsa. Kadın cidden dolambaçlı cümleler kurmadan, sade ve içine çeken bir üslupla yazıyor. Tabii Arkadya Yayınları'nın da hakkını yememek lazım. Türkçeleştiren arkadaş oldukça başarılı iş çıkarmakla birlikte "şey" kelimesinin fazla sık kullanıldığını gözden kaçırmış olmalı.

Söylemeden geçemeyeceğim. Sarah Jio bundan sonraki tüm kitaplarında aynı kurgu üzerine mi inşa edecek hikayelerini? Öyleyse içtenlikle söyleyebilirim ki, bu okuduğum son kitabı olabilir...

Kapak yazısını incelemek isteyenler için;


Son olarak okuyan arkadaşlara bir sorum olacak; 

(Kitabı okumayanlar bu satırdan sonrası spoiler içerir, dikkatinize!)

Kitabın en sonunda olan hadiseyi hala idrak edemedim. Addison ve Rex in arkasından bakan yaşlı çift Desmond ve Flora mıydı? 

Bir de Allah aşkına, katil kimdi, o uşak değil miydi?

Sonunu çözen bir arkadaş Allah rızası için benim sorularımı cevaplasın :) Hiç hazetmem böyle belirsizliklerden...

Hayırlı ve de huzurlu bir hafta dilerim,

Aşkla kalın!

9 yorum:

  1. Kitap okumayı çok seven biri olarak hatta vazgeçilmezim arasındadır kitap ; Sarah Jio nun kitaplarını hiç okumadım.Elimdeki kitap bitince denemeye değer:))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Özgüllük,

      Kitap okumayı çok sevmeniz ne güzel, bunu duyduğuma çok sevindim zira ben de tam bir kitap kurduyum :) Sarah Jio kitaplarını elbette tavsiye ederim ancak yazımda da değindiğim gibi, bana birkaç kitabından sonra kendini tekrar ediyormuş izlenimi vermeye başladı...

      Sevgiler :)

      Sil
  2. Bende Son Kamelya'yı okuyorum şuan :) İmşAllah okur okumaz da bloğumda paylaşacağım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Elif,

      Ohh ne güzel, keyifli okumalar canım :) Bakalım senin izlenimlerin nasıl olacak.

      Sevgiler :)

      Sil
  3. Kitap akıcı evet alsan eline 3 günde biter çok rahat... Ki bi günde 100 küsür sayfa okumuştum bende lakin sonra ara ara aldım biraz zaman girdi, başka kitaplar da okuduğumuzdan bitmedi daha yani:) Bitirince anlarsam paylaşırım inşallah hayatım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de senin gibiyim, bir kitaba bağımlı kalmadan arada başka kitaplar da alıp okuyorum :) Bu arada, sana bazı güzel haberlerim var kuzum, mailleşelim :)

      Sil
    2. Sonun da galiba Flora ve Desmond geldi :D Çünkü hastanedeyken Flora demişti bir adam :D

      Sil
  4. Hayatım, katil evet bay Humphrey:) yani kızları öldüren. Ama leydi Anna'yı kendi oğlu Abbott öldürmüş farkında olmadan... Ayrıca o çift sanıyorum ki, öye Flora'yla Desmond:) Addison hastahanedeyken bunun ipucunu vermişti:)
    habere gelince meraklandım ve de heyecanlandım bile :)) Yarın rahat rahat mailleşelim yazacağım canımcım mutlaka;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim arkadaşım, sonu öyle bir getirmiş ki sanki taşlar tam yerine oturmamış gibiydi :)

      Sil

Can-u gönülden yapılan birkaç satır kelamdır bu blog sahibesini sevindiren :)

BLOG DESIGN-Değmesin Yağlı Boya