·
Kaygı bulaşıcı bir duygudur. Çocuğunuzun geleceği konusundaki
endişeleriniz çocuğunuza yansır.
·
Bu nedenle öncelikle aileler kaygılarını azaltmaya çalışmalıdırlar.
·
Yoğun kaygı yaşayan kişiler geleceği düşünmekten bugünü kullanamazlar.
Sizin sınav sonucu ile aşırı meşgul olmanız, çocuğunuzun da bu yönde
meşguliyetini arttıracaktır.
·
Çocuğunuza yardımcı olmak için çocuğunuzun bugünkü yaptıkları ile
ilgilenebilirsiniz.
·
Beden dili ve ses tonu ile verdiğiniz mesajlara dikkat edin.
·
Sözlerini, beden dili ve ses tonları desteklemiyorsa yani ağızlarından
çıkan ile bedenlerinin söylediği çelişiyorsa öğrenci daha çok beden diline
dikkat edecektir.
·
En az şu kadar net yapmalısın. ‘’Kimya ve biyolojiden ful yapmalısın.’’
Başarılı olmalısın.’’ Kendini dersine vermelisin. ’’ Bu yıl mutlaka
kazanmalısın’’ vb. türünden zorunluluk ifade eden cümleler öğrencinin
kaygısının artmasına neden olmaktadır.
·
Bu tür zorunluluk ifade eden sözleri mümkün olduğunca az kullanmaya
çalışın.
·
Çocuklarınıza tekrar tekrar “ders çalış” demeyin. Sorumluluğunu bilen ve
sınavlara hazırlanan öğrenciler için ailelerin uyarılarına ihtiyaç yoktur.
·
Bazı öğrenciler bu nedenle kendisi için değil ailesi için ders çalışması
gerektiği düşüncesine kapılıp daha yoğun kaygı hissedebilir. Ya da ailesine
tepki göstererek ders çalışmayı aksatabilir.
·
Negatif motivasyondan uzak durun: Bazı anne babalar çocuklarının
motivasyonunu artırmak için; “bu gidişle sen asla kazanamazsın”, “yata yata
sınav kazanılmaz” “bu kadar çalışmayla kazanamazsın“, “bu kafayla gidersen zor
kazanırsın" gibi sözler söylerler.
·
Gereğinden fazla fedakârlıktan kaçının ve bunları hatırlatmayın. Örneğin
bir yıl boyunca eve misafir çağırmamak, evde televizyonu açmamak gibi.
·
Öğrenci bu durumu ailemin bu fedakârlıklarına yanıt vermek zorundayım
biçiminde düşünerek daha fazla kaygılanabilir.
·
Çocuğu sınavlara hazırlanan bazı aileler kendi hayatlarını bir kenara
bırakarak çocukları için uğraşmaya başlamaktadırlar. Kendi hayatınızı
unutmayın.
·
Örneğin, çocuğuna daha fazla yardımcı olmak için annenin işinden
ayrılması, annenin çocuğunu sınav salonlarının kapısında beklemesi.
·
Çocuğunuzdan beklentilerinizde gerçekçi olmaya çalışın: Örneğin, sözel
yeteneği olan bir öğrencinin sayısal alandan bir bölüm kazanmasını beklemeyin.
·
Beklentileriniz ile çocuğunuzun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa
çocuğunuz daha az kaygı yaşayabilir.
·
Bu zor dönemde çocuklarınıza anlayışlı ve destekleyici davranın.
Kaygının yoğunlaşması ile birlikte çocuklarınız kendilerini daha çaresiz ve
çözümsüz hissedebilirler.
·
Daha önceden kızmadıkları şeylere şimdilerde daha sert tepkiler
gösterebilirler.
·
Çocuğunuzu hiçbir zaman başka çocuklarla kıyaslamayın: " Dayının
kızı fen lisesine girdi, sen de oraya girmelisin“, "Teyzenin kızı hukuk
fakültesini kazandı, havasından yanına varılmıyor, aman bizi mahcup etme."
vb. türünden yaklaşımlar çocuğunuza zarar verebilir.
·
Çocuğa, sınavların onun kişiliğini değerlendiren bir ölçü olmadığı, kazanmak
kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğu, hayatın sonu olmadığı
anlatılmalıdır.
·
Çocuğunuzu taktir edin. Çocuğunuzun, sürekli olumsuz yanlarını,
yapamadıklarını vurgulamak yerine, olumlu yanlarını görmek onun kendisine
olumlu bakmasını kolaylaştırır.
·
Sık sık eleştirmek yerine, geçmişteki başarılarını onaylayın. Olumlu
yanlarını ve çabalarını tespit ederek övün.
·
İyinin düşmanı mükemmeldir.Sizin beklentileriniz; çocuğunuzun mükemmel
olması olabilir. Ancak bu, iyiye sevinip mutlu olmanıza engel olmamalıdır.
·
Öğrenci bir dönem okulda takdirname almamış olabilir ama bu onu aldığı
teşekkür belgesinden dolayı tebrik etmeniz için bir engel değildir. Bu onu daha
başarılı olma konusunda motive eder.
·
Çocuk, konuşurken konuşması asla bölünmemeli ve onun adına
konuşulmamalıdır.
·
Çocuk, söylediği veya hissettiği şeyler için sorgulanmamalı “ bu şekilde
hissetmemelisin” diyerek duyguları düzeltilmeye çalışılmamalıdır.
·
"Anne kazanamayacağım diye endişeleniyorum."’ "Kızım öyle
düşünmemelisin, boşver."
·
Öğrenci sınavda başarılı olamazsa yaşayacağı durumu bir ceza gibi
göstermeyin: "Eğer kazanamazsan, falan okula gidersin." gibi sözler
onun gideceği okulu, yapacağı işi sevmesine imkan bırakmaz.
·
Çocuğun eğitim alabilmesi ve yararlanabilmesi ancak okulunu ve eğitimi
sevmesiyle mümkündür.
·
Birbirinize bağlılığın hedef, sınavın araç olduğunu unutmayın.
Çocuğunuzun ders çalışması ve sınavda başarılı olması uğruna onunla
ilişkilerinizi tehlikeye atmayın.
·
Çocuğunuzun başarısı için maddi-manevi fedakarlık yaptığınız doğrudur.
Karşılık beklemek de en doğal hakkınızdır. Çocuğunuz, gayret sarf ettiği halde
eğer sonuç istediğiniz gibi değilse, elinden gelenin o kadar olduğunu
kabullenin.
·
Çocuğun değerini sınavdaki başarısıyla eş tutmak, sonuçlarla ilgili
olarak korkutmak, tehdit etmek, "sen hele bir kazanama, o zaman
görüşürüz" ya da, ‘’aile dostlarımızın hepsine rezil oluruz" gibi
ifadeler gencin motivasyonunu değil kaygısını arttırır.
·
Çocuk, ailesinin ve başkalarının gözünde kendisinin değil, sınavdaki
başarısının önemli olduğunu düşünür ve sınava gerçek dışı bir anlam yükler.
·
"Sen bizim evladımızsın. Seni seviyoruz ve hep seveceğiz."
şeklinde açıklamalar yaparak öğrenci rahatlatılmalıdır.
·
Öğrenci, ailesinin sevgisini kazanmak için özel bir gayret sarf etmek
zorunda olmadığını anlayacaktır.
·
Bu rahatlama, öğrencinin sınavda daha iyi performans göstermesini
sağlayacaktır.
·
Sınavlar sadece birer fırsattır. Bu fırsatların bir şekilde telafisi
vardır. Aile, öğrenciye sınavın bir ölüm-kalım meselesi olmadığını,
yararlanılması gereken bir fırsat olduğunu, bu fırsat kaçırılsa bile hayatta
başka fırsatların onu beklediğini, bir kapı kapanırsa başka bir kapının
açılacağını anlatmalıdır.
·
Öğrencinin de yapacağı, iyi niyetle ve elinden geldiğince sağlanan
imkanları sınavlara hazırlık adına değerlendirmesidir.
Sorumluluklar yerine getirildikten
sonra, sonuç ne olursa olsun “Hayırlısı buymuş” şeklinde düşünülmesi, en doğru
ve makul olan davranış biçimidir.
Umarım herkes için olabildiğince rahat ve stressiz bir sınav olur. Sınava girecek olan tüm öğrenci kardeşlerime Allah'dan zihin açıklığı diliyorum, emekleri zayi olmaz inşallah...
Sevgilerimle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Can-u gönülden yapılan birkaç satır kelamdır bu blog sahibesini sevindiren :)