17 Ocak 2015 Cumartesi

The Hundred-Foot Journey - Aşk Tarifi



Kağıdı kalemi hazırlayın, güzel bir film önerisi ile karşınızdayım efendim ^_^ 

 Henüz izlediğim bu filmi çok beğendim. Neden mi? Çünkü içinde sevdiğim hemen hemen birçok şey var; Bollywood, Hollywood, Fransız müzikleri (özellikle Edith Piaf'ın "La Vie En Rose ve Charles Aznavour'un "Hier Encore" isimli şarkıları), yemek, baharat, aile, aşk ve dahası...



"The Hundreds-Foots Journey" yönetmenliğini 2000 yılında "Chocolat" isimli filmiyle adından söz ettirmeyi başaran İsveçli yönetmen Lasse Hallström'ün, yapımcılığını ise Steven Spielberg ve Oprah Winfrey'in üstlendiği, başrollerde Helen Mirren, Manish Dayal ve Om Puri'nin yer aldığı ABD yapımı filmin adı.

Bollywood filmlerinin İngiltere'de çekilenlerine aşinayım ancak ilk kez Fransa'da çekilmiş bir Bollywood filmi izlemiş oldum. Fransa'yı, Paris'le özdeşleşen Eiffel Kulesi'nden dolayı hep yavan bulmak konusundaki önyargımı sanırım bu film yıkmayı başardı. Nasıl huzurlu bir kasabadır o arkadaş, dünya gözüyle görmek de nasip olsun inşallah...


Gelelim filmin konusuna;

Ülkelerinde bir aile restorantı işleten Kaddam ailesi, yaşanan siyasi kargaşa sonrasında başlarına gelenler dolayısıyla Hindistan'ı terkederek Fransa'ya göç ederler. Kaddam ailesinin babası yeniden bir aile restorantı açarak evlatlarını bir arada tutmak ister. Fransa'da bir kasabada satılığa çıkarılmış bir mekanı alarak hayalini kurduğu restorantı açar. Hassan Kaddam bu saldırı esnasında kendisine yemek pişirmenin tüm püf noktalarını öğreten ilk öğretmenini -annesini kaybetmiştir ve hala bu yitirilişin izleri üzerinden silinmemiştir.

Öte yandan, babasının satın alarak açmayı düşündüğü restorantlarından sadece 100 adım ileride olan kasabanın en ünlü restorantıyla kıyaslanınca, kendilerinin pek de şanslı olmayacaklarını düşünmektedir. Ancak yeni tanıştığı Marguerite sayesinde kaybettiği cesaretini yeniden toplar ve ailece açtıkları restorantta yeniden harikulade yemekler pişirmeye başlar.





Kaddam ailesinin yeni açtığı restorantın tam 100 adım ilerisinde yer alan bu lüks restorantın sahibi Madam Mallory ise bu durumdan oldukça rahatsızdır çünkü kendisine göre kasabalarına yeni gelen bu Hintli aile, kasabanın kendine özgü Fransız dokusunu bozmaktadır. Kendince Kaddam Ailesine açtığı savaş sonrasında yaşananlar ise tam bir görsel şölen.

Filme konu olan hikaye aslında Richard C. Morais'in kitabından uyarlanarak beyazperdeye aktarılmış. Yazar Richard C. Morais aylarca aralık vermeden yazdığı kitabı bitirince, "Bu kitaba öyle bir isim vermeliyim ki tüm anlattımı özetleyebilsin" diye düşünüyor ve kitabına "The Hundreds-Foots Journey" - "100 Adımlık Seyahat" adını veriyor.

Türkiyede gösterime girecek yabancı yapımların orjinal isimlerinin dilimize uyarlanırken yapılan binlerce saçmalığın içinde bu filmin de adı geçiyor maalesef. Çünkü filmi izlediğiniz zaman da anlayacağınız üzere -kitaba böyle bir isim veren yazarın verebileceğinden daha iyisi olamaz. Ama gelin görün ki olanlar olmuş ve film "Aşk Tarifi" olarak Türkçeleştirilmiş. Yazık ki ne yazık!



Evet sevgili okuyucu, filmi en yakın zamanda izleme listenize almanızı yazar ısrarla tavsiye ediyor, özellikle de benim gibi mutfağı- özellikle baharatları çokça sevenlerinize  ^_^

Ve tabii bu filmi benim için özel kılan şarkılardan biri olan "Hier Encore" la hepinize huzurlu, mutlu, sevgi dolu bir haftasonu diliyorum.

Aşkla Kalın!


4 yorum:

  1. Tam benlik bir film, ilk fırsatta izleyeceğim :) Yorum için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım keyifli vakit geçirirsin canım, sevgiler :)

      Sil
  2. Merak ediyordum bu filmi, senden onayı kaptıysa gönül rahatlığıyla açıp izleyebilirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhakkak izlemelisin canım alışageldigimiz hint filmlerinden farklı ve cok keyifli vakit geçirebileceğin bir film kesinlikle :)

      Sil

Can-u gönülden yapılan birkaç satır kelamdır bu blog sahibesini sevindiren :)

BLOG DESIGN-Değmesin Yağlı Boya